Nefroloji
yan dal olarak iç hastalıklarından ayrılmasının üzerinden
yıllar geçse bile halen nefrolojinin ne ile ilgilendiği ,
hangi durumlarda nefroloji takibine girilmesi gerektiği konusunda
çekinceler yaşanmaktadır. Nefroloji polikliniği hastalarının
büyük bir kısmı diğer polikliniklerden referansla gelirler ya da
ameliyat, kronik bir hastalık için yatışı esnasında böbrek
değerleri için konsültasyonlar esnasında nefroloji ile
tanışırlar. En ilginç tabloda dahiliye polikliniğinden
hipertansiyonun nedeninin araştırılması üzerine nefroloji
polikliniğine gelen hasta grubudur.
HANGİ HASTALIKLARDA MUTLAKA NEFROLOJİYE GİTMELİYİM ?
1-
Akut (ani gelişen kısa süreli) Böbrek Yetmezliği:
Daha
önce kontrollerinde böbrek fonksiyonları normal olan ve ameliyat,
radyolojik girişim, ilaç kullanımı, böbrek tutulumu yapabilen
başka bir hastalığın takibi esnasında tespit edilen tablodur.
Genellikle tablo yüzgüldürücüdür. Enfeksiyon veya yoğun bakım
takibi gerekliliği olursa kliniği güçleştirmektedir.
2-Kronik(kalıcı
uzun süreli) Böbrek Yetmezliği :
Nefroloji
takibinin zorunluluğu en iyi bilinen kliniktir. Hatta sadece diyaliz
tedavisi görenlerin takibinin yapıldığını düşünenlerin
sayısı az değildir. üre: 45mg/dl'nin üzerinde ,Kreatinin:
1,2mg/dl'nin üzerinde olan herkes böbrek yetmezliği tanısı ile
nefroloji takibinde olmasında yarar vardır. Amerika kılavuzları
her ne kadar kreatinin için 2'nin üzeri dese de erken müdahele
önem arz etmektedir.
3-Glomerulonefritler
:
İdrarda
protein atılımı(Proteinüri diyoruz) 300mg/gün'e kadar ve albumin
atılımı 150mg/gün'e kadar normal kabul edilir. Bunun üzerinde
bir protein atılımı "Nefrotik Sendrom" ; bu tabloya
eşlik eden idrarda kan varlığının da görüldüğü (Hematüri
diyoruz) tabloya "Nefritik Sendrom" alt başlığı ile
takip ederiz.
Bunun
dışında glomerulo nefritler:
a)
Asemptomatik( şikayete neden olmayan) Proteinüri
b)
Asemptomatik( şikayete neden olmayan) Hematüri
c)
Hızlı İlerleyen Glomerulonefrit
olmak
üzere de kliniklerde de tezahür edebilir.
4-Hipertansiyon
:
Çoğu
hastamız başta bahsettiğimiz gibi hipertansiyon için nefrolojiye
geldiğinde şaşkınlıklarını gizleyemezler hatta bir kısmı
"size gönderdiler ama..." şeklinde dile getirirler.
Hastalarıma da aktardığım gibi hipertansiyonun %90 gibi büyük
bir bölümünü "Primer" diye adlandırdığımız sebebi
bilinmeyen hipertansiyon vakaları oluşturur. Kalan %10'luk kısmın
büyük bir bölümünü böbrek dokusuna ait ya da böbrek
damarlarının durumuna ait nedenler oluşturmaktadır. Ayrıca
kontrolsüz tansiyona bağlı olarak gelişen uç organ hasarlarının
en ciddi ve hayati olanı böbrek tutulumudur.
5-İdrar
Yolu Enfeksiyonları:
Basit
geçici idrar yolu enfeksiyonları, sistit ve pyelonefrit gibi
mesanede ya da böbrekte kalıcı hasarda bırakabilen iltihabi
durumlarıda tedavi etmektedir. İdrar yolu enfeksiyonları özellikle
kadınların, kız çocuklarımızın ciddiye alması gereken bir
kllinik tablodur. Evde sıcak uygulamaların(termofor, sıcak
kompres, çift çorap giyme, kat kat battaniye ile yatma ) sadece
ağrıyı, sancıyı alır. Enfeksiyonu temizlemez. Bu nedenledir ki
hala diyaliz alan hastaların büyük çoğunluğunu kadınlar
oluşturmaktadır.
6-
Soliter Böbrek:
Bir
böbreği doğuştan ya da çeşitli nedenlerle küçülen veya
operasyonla alınmış hasta grubunu kapsar.
7-Yukarıda
saydığımız büyük başlıklarında kapsadığı ve özel adları
ile biyopsi, ultrason ya da kronik hastalık takibinde tespit edilen
hastalıklara da bakmaktadır.
-Akkiz
Kistik Böbrek Hastalıkları
-Polikistik
Böbrek Hastalığı(Otozomal Dominant kalıtımsal geçişli)
-Amiloidozis(
Primer ve Sekonder nedenlere bağlı)
-Diyabetik
Nefropati
-Hipertansif
Nefropati
HANGİ
ŞİKAYETLERİMİZ OLURSA NEFROLOĞUMUZA BAŞVURALIM ?
1-
İdrarda yanma hissi: üşüme titreme, karında sancı eşlik
edenilir
2-
İdrarda kan görmek, idrar tahlilinde mikroskopik kan varlığına
rastlanması
3-
Bacaklarda özellikle dizaltı bölgede, göz çevresinde, ellerde
ödem dediğimiz şişme hali
4-
3. maddede bahsettiğimiz şişmeler olmaksızın idrar tahlilinde
protein atıldığının görülmesi
5-
Sık idrara çıkma, idrar miktarında gözle görülür artma ya da
azalma ya da idrar yokluğu.
6-
Gece uyku sonrası 2 ve daha fazla idrara çıkma
7-
Böbrek fonksiyon testleri yüksekliği bilinen hastalarda
bulantı-kusma, kaşıntı, iştah kaybı varlığı.
ŞİKAYETİM OLMADAN NEFROLOĞA KONTROL OLMAM GEREKİR Mİ?
Ailede
kronik böbrek yetmezliği tanısı almış ve/veya
hemodiyaliz,periton diyalizi ya da böbrek nakli olmuş yakını
olanlar,
Diyabet,
romatizmal hastalıklar gibi kronik zeminde hastalıkları ;
polikistik böbrek hastalığı, FMF gibi genetik geçişli hastalık
varlığı olan bireylerin aralıklı olarak nefroloji kontrolü
olmalarında fayda vardır.