Blog içinde konu aramak için yazın

14 Ağustos 2013 Çarşamba

NE ZAMAN NEFROLOĞUMUZA KONTROL İÇİN GİDELİM ?

Nefroloji yan dal olarak iç hastalıklarından ayrılmasının üzerinden  yıllar geçse bile halen nefrolojinin ne ile ilgilendiği , hangi durumlarda nefroloji takibine girilmesi gerektiği konusunda çekinceler yaşanmaktadır. Nefroloji polikliniği hastalarının büyük bir kısmı diğer polikliniklerden referansla gelirler ya da ameliyat, kronik bir hastalık için yatışı esnasında böbrek değerleri için konsültasyonlar esnasında nefroloji ile tanışırlar. En ilginç tabloda dahiliye polikliniğinden hipertansiyonun nedeninin araştırılması üzerine nefroloji polikliniğine gelen hasta grubudur. 




HANGİ HASTALIKLARDA MUTLAKA NEFROLOJİYE GİTMELİYİM ?
1- Akut (ani gelişen kısa süreli) Böbrek Yetmezliği: 
Daha önce kontrollerinde böbrek fonksiyonları normal olan ve ameliyat, radyolojik girişim, ilaç kullanımı, böbrek tutulumu yapabilen başka bir hastalığın takibi esnasında tespit edilen tablodur. Genellikle tablo yüzgüldürücüdür. Enfeksiyon veya yoğun bakım takibi gerekliliği olursa kliniği güçleştirmektedir.

2-Kronik(kalıcı uzun süreli) Böbrek Yetmezliği :
Nefroloji takibinin zorunluluğu en iyi bilinen kliniktir. Hatta sadece diyaliz tedavisi görenlerin takibinin yapıldığını düşünenlerin sayısı az değildir. üre: 45mg/dl'nin üzerinde ,Kreatinin: 1,2mg/dl'nin üzerinde olan herkes böbrek yetmezliği tanısı ile nefroloji takibinde olmasında yarar vardır. Amerika kılavuzları her ne kadar kreatinin için 2'nin üzeri dese de erken müdahele önem arz etmektedir.

3-Glomerulonefritler :
İdrarda protein atılımı(Proteinüri diyoruz) 300mg/gün'e kadar ve albumin atılımı 150mg/gün'e kadar normal kabul edilir. Bunun üzerinde bir protein atılımı "Nefrotik Sendrom" ; bu tabloya eşlik eden idrarda kan varlığının da görüldüğü (Hematüri diyoruz) tabloya "Nefritik Sendrom" alt başlığı ile takip ederiz. 
Bunun dışında glomerulo nefritler:
a) Asemptomatik( şikayete neden olmayan) Proteinüri
b) Asemptomatik( şikayete neden olmayan) Hematüri
c) Hızlı İlerleyen Glomerulonefrit 
olmak üzere de kliniklerde de tezahür edebilir.


4-Hipertansiyon :
Çoğu hastamız başta bahsettiğimiz gibi hipertansiyon için nefrolojiye geldiğinde şaşkınlıklarını gizleyemezler hatta bir kısmı "size gönderdiler ama..." şeklinde dile getirirler. Hastalarıma da aktardığım gibi hipertansiyonun %90 gibi büyük bir bölümünü "Primer" diye adlandırdığımız sebebi bilinmeyen hipertansiyon vakaları oluşturur. Kalan %10'luk kısmın büyük bir bölümünü böbrek dokusuna ait ya da böbrek damarlarının durumuna ait nedenler oluşturmaktadır. Ayrıca kontrolsüz tansiyona bağlı olarak gelişen uç organ hasarlarının en ciddi ve hayati olanı böbrek tutulumudur.  

5-İdrar Yolu Enfeksiyonları:
Basit geçici idrar yolu enfeksiyonları, sistit ve pyelonefrit gibi mesanede ya da böbrekte kalıcı hasarda bırakabilen iltihabi durumlarıda tedavi etmektedir. İdrar yolu enfeksiyonları özellikle kadınların, kız çocuklarımızın ciddiye alması gereken bir kllinik tablodur. Evde sıcak uygulamaların(termofor, sıcak kompres, çift çorap giyme, kat kat battaniye ile yatma ) sadece ağrıyı, sancıyı alır. Enfeksiyonu temizlemez. Bu nedenledir ki hala diyaliz alan hastaların büyük çoğunluğunu kadınlar oluşturmaktadır.

6- Soliter Böbrek:
Bir böbreği doğuştan ya da çeşitli nedenlerle küçülen veya operasyonla alınmış hasta grubunu kapsar.

7-Yukarıda saydığımız büyük başlıklarında kapsadığı ve özel adları ile biyopsi, ultrason ya da kronik hastalık takibinde tespit edilen hastalıklara da bakmaktadır.
-Akkiz Kistik Böbrek Hastalıkları
-Polikistik Böbrek Hastalığı(Otozomal Dominant kalıtımsal geçişli)
-Amiloidozis( Primer ve Sekonder nedenlere bağlı)
-Diyabetik Nefropati
-Hipertansif Nefropati

HANGİ ŞİKAYETLERİMİZ OLURSA NEFROLOĞUMUZA BAŞVURALIM ?
1- İdrarda yanma hissi: üşüme titreme, karında sancı eşlik edenilir
2- İdrarda kan görmek, idrar tahlilinde mikroskopik kan varlığına rastlanması
3- Bacaklarda özellikle dizaltı bölgede, göz çevresinde, ellerde ödem dediğimiz şişme hali
4- 3. maddede bahsettiğimiz şişmeler olmaksızın idrar tahlilinde protein atıldığının görülmesi
5- Sık idrara çıkma, idrar miktarında gözle görülür artma ya da azalma ya da idrar yokluğu.
6- Gece uyku sonrası 2 ve daha fazla idrara çıkma
7- Böbrek fonksiyon testleri yüksekliği bilinen hastalarda bulantı-kusma, kaşıntı, iştah kaybı varlığı.

ŞİKAYETİM OLMADAN NEFROLOĞA KONTROL OLMAM GEREKİR Mİ?
Ailede kronik böbrek yetmezliği tanısı almış ve/veya hemodiyaliz,periton diyalizi ya da böbrek nakli olmuş yakını olanlar,


Diyabet, romatizmal hastalıklar gibi kronik zeminde hastalıkları ; polikistik böbrek hastalığı, FMF gibi genetik geçişli hastalık varlığı olan bireylerin aralıklı olarak nefroloji kontrolü olmalarında fayda vardır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder