Dünya
Sağlık Örgütü(WHO); dünya üzerindeki 5 büyük problem içinde
hipertansiyona da yer vermektedir. Hipertansiyon hepimizin tanımını
kolaylıkla yaptığı bir rahatsızlıktır. Biz bunu kılavuzlar
eşliğinde söylemek istersek; büyük tansiyon dediğimiz sistolik
tansiyonun 140mmHg ve üzeri, küçük tansiyon dediğimiz diastolik
tansiyonun 90mmHg ve üzeri değerleri kapsamaktadır. Bu şekilde
rahatlıkla tanımladığımız ve yedisinden yetmişine hepimizin
aşina olduğu ve tedavi edilebilir olduğunu bildiğimiz bu
rahatsızlık geçmişten bugüne dilemma olarak hayatımızdaki
yerini korumaktadır. Ülkemizde dahi onlarca yüzlerce çeşit
farmakolojik ve ticari isimlerde ilaçlar bu hastalığa hizmet için
bulunmakla birlikte tam tedavi hedeflerine ulaşılamamıştır.
Tedavi
hedeflerine ulaşmak teorik olarak kolaydır. İşin önemli kısmı
bunu pratik hayata da dökmektir. Pratikte yaşanan güçlüklerden
en önemlisi ilaç uyumudur. Bu konudaki güçlüklerin gerekçelerini
sıralamamız gerekirse:
1-
Tedavisi konusunda iyi bilgilendirilmemek
2-
Tedaviyi ve hastalığı kabullenememek
3-
İlaçları düzensiz almak
4-
İlaçları alıp tansiyonlarını evde kontrol etmemek
5-
İlaçları alıp diyetine dikkat etmemek
6-
Farklı hekim tercihleri ile ilaçlarının sık değişikliklere
uğraması
7-
Özellikle kilo problemi olanların vücut kitle indeksine
uygun kiloya erişmek için çaba sarfetmemesi sayılabilir.
Başlığımızda
hipertansiyon bir dilemmadır demiştik. Dilemmanın Türkçe'de
karşılığı ikilem demektir. Kastettiğimiz ise hipertansiyon
ölümcül denebilecek vücudumuzda zararlara yol açmaktadır.
Böbrek yetmezliği, kalp yetmezliği, damar sertliği gibi ve buna
bağlı olarak hem bedensel hem ruhsal olarak rahatsızlıklar
oluşmaktadır. Bu yönü ile hipertansiyon içinden çıkılmaz bir
salgın hastalık gibi görünmektedir. Ama madalyonun birde diğer
yüzünden bakmak gerekir. Benimde polikliniğimize gelen hipertansif
hastalarımla paylaştığım konudur. Hipertansiyon aslında bize
düzenli yaşamamız gerektiğini hatırlatan en masum uyarandır.
Çünkü tedavisi kolaydır. Bizden istediği ilaçları düzenli
almak, diyetimize özellikle tuza, karbonhidratlara, kolesterole
azami dikkat etmek,kilo problemimiz var ise çözümüne ulaşmak,
yürüyüş gibi kas gücü gerektirmeyen izometrik egzersizleri
hayatımıza katmamız, düzenli hekim kontrollerimizi
aksatmamamızdır. Bu yönü ile bakılır ise insanın hastalığına
uyumu ve dünyaya bakışı bile değişim gösterecektir. Kendisini
daha iyi hissedecektir.
Özetle
söylememiz gerekirse;
-Hipertansiyon
tedavisi mümkün bir rahatsızlıktır.
-Erken
tedavi yüz güldürücüdür. Tedavisiz kalma ciddi problemleri
yanında getirir.
-Hayata
yeniden bakış açısı sağlar, otokontrolümüz için bir
sinyaldir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder