Blog içinde konu aramak için yazın

4 Şubat 2015 Çarşamba

PROTEİNÜRİSİ OLAN HER HASTADA BÖBREK BİYOPSİSİ ŞART MIDIR ?

Herkese merhabalar 
En çok aldığım sorulardan biridir. Malum olduğu üzere proteinüri tespit edilmiş bir hastada tanı ve tedavide altın standart, yani olmazsa olmaz böbrek biyopsisidir. Nefroloji hekimi olarak hematüri ile birlikte olsun olmasın hastalığın tanısı, seyri, tedavisi için bilgi alabileceğimiz yegane işlem biyopsidir. Aslında işlem böbrekten bölgeyi uyuşturma sonrası iğne ile ince bir parçayı ultrason altında almaktır. İşlemi bilmemekten veya en sık olarak şikayetlerinin böbrekten olduğunu öğrendikleri anın şoku neticesinde işlem yapılması kararı konusunda sıkıntı çekmektedir hastalarım. Genellikle açıklamalardan sonra en geç 1 hafta içinde biyopsiyi kabul etseler de yinede biyopsi olmak istemeyen veya biyopsi olmasam olurmuydu sorusunu kafasından atamayan hastalarımız olmuştur,olacaktır.


Bu açıklamalardan sonra konu başlığımız ile ilgili açıklamalarımı maddeler halinde yapacağım:

1- Genellikle klinik kılavuzlar, hastalıkla ilgili makaleler ve de klinik tecrübelerimizle tanı konusunda her nefrolog üç aşağı-beş yukarı tanı konusunda hemfikirdir. Ama kanunlar ve kılavuzlar gereği biyopsi ile bu durumu kesinleştirmek ve akibeti ile ilgili olarak tedavi şemasını özelleştirmesi gerekir.

2- Biyopsi olmayı kabul etmeden tedavisi olabilecek tek durum sadece ağır proteinürinin olduğu, hematürinin eşlik etmediği, 40yaş üstü erkek hastalar içindir. Bu hastalarda eşlik eden diyabet, romatizmal hastalıklar, membranöz nefropatiye neden olduğu ispat edilmiş ilaçların kullanılmadığının kesinleştirilmiş olması, hepatit-B ve hepatit-C pozitifliğinin olmaması, kanser varlığı veya şüphesinin giderilmiş olması gibi nedenlerin bertaraf edilmiş olması gerekmektedir. Bu hasta grubunda %60-80 neden "Primer(İdiyopatik) Membranöz Nefropati" olarak raporlanmıştır. Bu oran ırk, bölge farkı olmaksızın geçerlidir. Bu hastalar için kanda "PLA2R antikoru" bakılarak tanı, hastalığın seyri hakkında bilgi alınabilir olarak bilgi verilmektedir. 

3- Ağır proteinürisi olmayan (günde 3,5 gramın üzeri), hematüri eşlik etmeyen , sebep olacak hastalık ya da ilaç kullanımı öyküsü olmayan hastalarda da biyopsi ertelenebilir veya sadece tetkiklerle poliklinik takibi yapılabilir. 

Sonuç cümlesi olarak söyleyeceğim, biyopsi altın standarttır, mutlaka yapılması hastanın yararınadır. Biyopsilerin artık tamamı ultrason eşliğinde nefrologlar tarafından yapıldığı ve tam otomatik biyopsi cihazları kullanıldığı için komplikasyonların neredeyse hiç görülmediğini söyleyebilirim. 

Sağlıklı mutlu günler dilerim


2 yorum:

  1. Bu yazımızın üzerine 4 yıl geçti ve uluslararası nefroloji dergisinin yayını Kidney Int.'da"Noninvasive diagnosis of primary membranous nephropathy using phospholipase A2 receptor antibodies"(https://www.kidney-international.org/article/S0085-2538(18)30822-6/abstract) yazısı yayınlandı. Kanda PLA2R bakılarak sebebi bulunamamış Membranöz Nefropati takibi biyopsisiz yapılabileceği teyid edilmiş oldu.

    YanıtlaSil
  2. Türkçe özetini okumak isterseniz Nefroloji Uzm Dr Didem Turgut arkadaşımın Denneğimizin NefroBlog sayfasındaki çevirisine bakabilirsiniz http://nefroloji.org.tr/nefroblog/7.php

    YanıtlaSil